Sınava hazırlık sürecinde esas olan kendi kendine ders çalışmaktır. Dersflix’in kültüründe de tamamen bunu teşvik edici unsurlar vardır. “Köpüğünü almak” tabiri bu kültür evrilirken ortaya çıktı.
Kendi kendine ders çalışmak kısa süre için evlerde de mümkün. Mesela yarım saat veya bir iki saat evde de kendi kendine ders çalışılır. Özellikle de ara sınıf sınavlarına hazırlanırken. Bu tür okul ara sınavları 100 metre koşusu gibidir. Kısa mesafeli olduğu için kısa çalışmalar zeki öğrenciler için yeterli gelecektir. Biraz da özel ders aldıysa kolaycılığa alışmış demektir. Tıpkı takviye gıda haplarıyla beslenmek gibi… Bunlar besin değildir. Evdeki özel ders de kalıcı öğrenmeye katkı sağlamaz, kısa süreli destektir. Benzer şekilde sürekli kredi kullanarak iş hayatı sürdürülemez. Aslolan katma değer sunmaktır. Sadece özel ders kredi kullanarak kasayı kısa süreliğine doldurmak gibidir. Sürdürülemez.
Öte yandan üniversite hazırlık sınavları maraton koşusu gibidir. Günlük 5-8 saat civarı çok verimli çalışmak icap eder. Öğrenciler, Dersflix’in ortamında 5-8 saat kendi kendilerine ders çalışırlar ve bazı soruları yapamazlar. “Köpüğünü almak” tabiri, öğretmenin oluşan bu soruları bire birde çözmesi ve öğrenciye nefes aldırarak daha uzun süre ders çalışmasına yardımcı olması demektir. Öğrencinin yapamadığı sorular üst üste birikirse ve çözülmezse süreç ilerleyemez ve öğrenci “Lanet olsun!” der ve ders çalışmayı bırakır.
Öğretmenlerin ders çalışan öğrencilerin köpüğünü alması sebebiyle öğrencinin ders çalışma kalitesi yükselecektir. Bu da verimliliği artıracaktır. Evde ders çalışırken öğrencilerin bu tür bir şarj olma imkanı bulunmuyor. Dolayısıyla öğrencinin çalışma süreleri, evde veya öğretmen olmayan kütüphanelerde daralmaktadır.
Hakiki öğretmen eğitim güneşimiz Atatürk gibi olmalıdır. Güneş gibi enerji sağlar ve öğrenci tükenmekten kurtulur. Kütüphanelerdeki en büyük eksiklik budur. Güneş gibi “yarayışlı” öğretmen kütüphanede yok. Öğrenci de bir süre sonra sıkılıp kütüphaneye gitmiyor. Evde tek başına kalmak gibi kütüphanede de yalnız kalıyor. Unutmamak lazım hiçbir savaş yalnız kazanılmaz. Üniversite sınavına hazırlanırken müttefikleri iyi belirlemek gerekiyor ve asla yalnız kalmamak gerekiyor.
100 puanlık uzman sorusu: Hem kendi kendine ders çalışmak esas diyorsunuz hem de yalnız kalmasın diyorsunuz. Bu tezat değil mi?
Cevap: Zekanın bir tarifi de birbiri ile İlgisiz gözüken unsurlar arasında alaka kurmak ve zıtları bir araya getirmektir derler. Bu problemde de öğrenci hem kendi kendine çalışmalı hem yalnız kalmamalı. Öğrencinin etrafında başka ders çalışanlar olduğu halde, pili biten cep telefonu gibi arada şarj edecek harikulade öğretmenler olmalı. Mümkünse de bu öğretmenler üniversite hazırlıkta çok zaman geçirmiş, formda ve profesyonel olmalı, hızlı şarj cihazları gibi adeta. Öğrenciye hızlıca aktarabilmeli ki öğrenci zaman kazansın. En nihayetinde üniversite hazırlık sınavı zamana karşı bir yarışma sınavıdır. Hızlı olan kazanır.